Tuesday 24 May 2011

Hayat ve Hedefler

Hayatta hedefler koymak lazım kendine. Çok öyle büyük olması gerekmiyor her zaman. Ama koymak lazım hedefini. Hedefini bilmeyen bir ok nereye gidebilir? Hiçbir yere? Yoksa her yere?
Hiçbir yere gidemez hedefini bilmeyen ok. Rüzgar kendini nereye sürüklerse oraya gider işte..
Üniversiteye hazırlandığım dönemdi. Ilk ÖSS'ye girecektim. Sınav sistemi yine değişmişti ve ilk deneklerinden biriydim. Dersanede hocalarla konuşuyorduk sürekli. Bir hocamız hedeflediğimiz net sayısını sormuştu. Bazıları 60, bazıları 70, bazıları ise 80 net demişti. 90 soru vardı halbuki sınavda. Sayısal bölüm için yani. Sözelde de aynı sayıda soru vardı. 'Hedefiniz tüm soruları doğru yanıtlamak olsun' demişti hocamız. Çünkü toplamdaki 180 soruyu hedefleyip sonrasında 160 bile yapsak bu bir başarıydı. Tamamını çıkarmak tabii ki zordu. Ama 160 hedeflediğimizde illaki bundan biraz daha aşağıda gelecekti. Ve belki de tam performans gösterememiş olacaktık. Bu yüzden de tamamını yapmak ana hedefti. Uyguladım da bunu sınavda. Gayet iyi oldu. Belki hepsini yapamadım soruların ama en azından istediğim yerlerden birine girecek kadar çıkarmıştım.
Geçenlerde de izlediğim fotoğraf eğitimi videosunda da geçiyordu. Fotoğraf çekerken kendinize hedefler koyun diyordu. Hayatta da öyle. 'Yıldızları hedef alın kendinize, aya ulaşmak bile iyi gelir o zaman' diyordu.
Ben de bu yazıyı bu yüzden yazmak istedim. Hedef koymanın önemli olduğunu anlatmak için hayatta. Seneler önce, üniversitede okurken belirlediğim bazı hedeflerim vardı. Yüksek lisans yapmak dışında hemen hepsini gerçekleştirdim. Son yaklaşık 2 senedir ise garip bir hal içindeyim. Hiçbir şey yapmak istemiyor gibiyim. Sanırım nedeni bu hedefsizlikten kaynaklanıyor. Hedefler koymam lazım kendime. Yeni hedefler. Geleceğe yönelik hedefler.
Yalnız hedef koyarken en önemli konu hedeflerin ayaklarının yere basması sanırım. Çok uçuk hayaller sonuçta hayal kırıklığına götürebilir çünkü. Belirli bir dönem için hedef koymak lazım bir de. Başlangıcı ve bitişi, çok keskin sınırlar içinde olmasa da, belli olan hedefler. Ondan sonrası kolay. Tek yapılması gereken, o hedef için elimizden geleni ardımıza koymamak. Tüm gücümüzle çalışmak hedefimize ulaşmak için. Şimdi güç deyince aklıma geldi. Sanırım eksikliğini hissettiğim diğer bir şey de güç. Çok güçsüz hissediyorum kendimi. Her konuda. Bir de azim eksikliği var. Adım Azem. Yani azimli, güçlü, azmeden, tuttuğunu koparan... Peki niye azim yok. Cevap basit: Hedef yok da ondan.
Hadi bakalım, yeni hedefler koymaya. Bunları açıklamak, başkalarına ya da yakınlara, çok da gerekli değil. Hatta kendime saklamak sanırım en iyisi. Ama hedefleri belirlemek lazım. Sonra da uygulamaya geçmek.
Bir konu daha var. Geçenlerde izlediğim How I Met Your Mother dizisinde Marshall kendi geleceğine mektup yazmıştı. 30 yaşındaki Marshall'a. Belki çoğu şeyi yapamamamıştı ama en azından önünü görmesi açısından önemliydi. Benim de şimdi yapacağım şey bu işte. Kendime mektup yazmak ve gelecek planı oluşturmak.